Üretken yapay zekânın istihdam üzerindeki etkilerine dair yapılan değerlendirmeler, birçok mesleğin gelecekte yapay zeka tarafından üstlenileceğine dair kaygılar taşımaktadır. KPMG’den Engin Şayan, yapay zekâyı “ateşten sonraki en büyük icat” olarak tanımlarken, bu yeni teknolojinin en çok beyaz yakalı çalışanları tehdit edeceği yönünde uyarılarda bulundu. Şayan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirilen Yapay Zekâ Araştırma Komisyonu’na yönelik sunumunda, McKinsey’nin Türkiye özelinde yaptığı bir araştırmaya atıfta bulunarak bu değişimin kapsamını ve potansiyel etkilerini aktardı.
Yapay Zekanın İstihdam Üzerindeki Etkisi
Yapay zekanın iş gücü üzerindeki etkisi, kapsamlı analizler sonucu farklı meslek gruplarını etkileyeceği şeklinde değerlendirilmektedir. McKinsey’nin raporuna göre, Türkiye’de yapay zekanın 2030 yılına kadar 7.6 milyon iş kaybına neden olacağı, ancak buna karşılık olarak 8.9 milyon yeni iş alanı yaratacağı tahmin edilmektedir. Engin Şayan, beyaz yakalı iş gücüne yapay zekanın yüzde 30 gibi ciddi bir oranda etki edeceğini, mavi yakalı iş gücünün ise yüzde 12 oranında etkilenmesini öngördüklerini belirtti.
Sanayi Devrimi ve Yapay Zeka Dönüşümü
Şayan, istihdam üzerindeki bu değişikliğin sebeplerinden birinin Sanayi Devrimi ile ilişkili olduğunu ifade etti. Sanayi Devrimi, mavi yakalı çalışanlar için önemli değişimler getirmişken, üretken yapay zeka devriminin beyaz yakalı çalışanları daha fazla etkileyeceğini dile getirdi. Mavi yakalı işçiler de bu süreçte etkilenebilir, ancak birçok fabrikanın halihazırda robotik otomasyon sistemlerini entegre etmiş olması, bu etkilerinin boyutunu azaltmaktadır. Şayan, bu dönüşümün nasıl cereyan edeceğine dair yaşanan değişikliklerin yönetimi üzerine vurgu yaparken, dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
Yatırım ve Beklenen Gelişim
Küresel düzeyde yapay zekâya yönelik yatırımlar her geçen gün artmaktadır. Engin Şayan, geçen yıl küresel şirketlerin yüzde 45'inin yapay zekâ için 50 ila 250 milyon dolar arasında bir yatırım yapmayı hedeflediği bilgisini paylaştı. 2025 yılı itibarıyla bu oranın yüzde 68’e yükselebileceğini belirtirken, yapılan yatırımların geri dönüş oranının 1 dolara karşılık 3.5 dolar olduğuna dikkat çekti. Şayan, şirketlerin bu dönüşümleri ortalama 14 ay içerisinde alabildiğini, ancak bunun hızlı bir süreç olmadığını vurguladı.
Veri Altyapısındaki Zorluklar
Şirketlerin yapay zeka uygulamalarındaki en büyük engeli veri altyapısı sorunları oluşturmaktadır. Engin Şayan, Türkiye’de yaptıkları dijital dönüşüm danışmanlıklarında karşılaştıkları sıkıntıları paylaştı. Çoğu zaman şirketlerin veri ambarı veya modern veri saklama yöntemlerini yerine Excel kullanmalarının zorlukları gözlemlenmektedir. Veri ihtiva eden dönüşüm süreçlerinin karmaşıklığı, işletmeler için üstesinden gelinmesi gereken ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Bu noktada veri management sistemlerinin önemi ön plana çıkmaktadır.
Dünya Yapay Zeka Pazarı
Dünya genelinde yapay zeka pazarının son iki yılda kaydettiği büyüme etkileyici boyutlardadır. Şayan, mevcut yapay zeka pazarının değeri 214 milyar dolar seviyesindeyken, 2030 yılı itibarıyla bu rakamın 1.34 trilyona çıkmasının beklendiğini ifade etti. Türkiye bazında ise bu pazarın bugün 2.1 milyar dolar civarında olduğunu, 2030’da ise bu rakamın 7.37 milyar dolara ulaşacağını öngörmektedir. Yalnızca mevcut pazar payının yüzde 1’i düzeyinde olan Türkiye için bu büyüme potansiyeli önemlidir ve gelecekte pazardaki makasın daha da açılacağına dair işaretler bulunmaktadır.