Bitcoin, 2024 yılının başında ulaştığı tarihi zirve sonrasında önemli bir geri çekilme yaşadı.
Bu gerileme, kripto para piyasası için son derece dikkat çekici bir durum olarak öne çıkıyor. Ocak ayında Donald Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte 109.114 dolara kadar yükselen Bitcoin, 11 Mart’ta dört ayın en düşük seviyesi olan 76.600 dolara düştü. 13 Mart itibarıyla ise bu dijital varlık yüzde 24 oranında bir kayıpla 82.600 dolardan işlem görmeye başladı. Piyasada meydana gelen birçok belirsizlik, analistlerin Bitcoin'in geleceği ile ilgili yapacakları değerlendirmeleri de zorlaştırıyor.
MAKROEKONOMİK BELİRSİZLİKLERİN ETKİSİ
Bitcoin’in bu düşüşü, yalnızca kripto varlıklar için geçerli olan bir durum değil. Küresel ekonomik gelişmeler, ticaret savaşları ve merkez bankalarının faiz politikaları nedeniyle belirsizlik hakim. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan resesyon korkuları, Trump yönetiminin gümrük vergileriyle uyguladığı politikalar ve dünya genelinde süregelen ticaret gerilimleri, yatırımcıların risk algısını olumsuz yönde etkiliyor. Kanada ile Avrupa Birliği arasındaki ticari çekişmeler, bu durumu daha da derinleştiriyor. Trump yönetimi Kanada'dan ithal edilen çelik ve alüminyuma yüzde 25 gümrük vergisi uyguladı; bu durum, Kanada'nın da ABD mallarına karşılık olarak 21 milyar dolarlık vergi uygulamasıyla sonuçlandı. Avrupa Birliği'nin de 28 milyar dolarlık misilleme tarifesi açıklaması, ticaret savaşlarını artırdı ve piyasalarda panik atmosferi yarattı. Tüm bu gelişmeler, yatırımcıları daha güvenli limanlara yönlendirmekte ve Bitcoin gibi volatil varlıklar, kısa vadeli satış baskısıyla karşılaşmaktadır.
ENFLASYON VERİLERİ VE PİYASA REAKSİYONLARI
Bitcoin, 12 Mart’ta açıklanan enflasyon verileri sonrası hafif bir rahatlama süreci yaşadı. Şubat ayı tüketici fiyat endeksi sadece yüzde 0,2'lik bir artış göstererek yıllık enflasyonu yüzde 2,8 seviyesine düşürdü. Çekirdek enflasyon ise Nisan 2021’den itibaren gördüğü en düşük seviye olan yüzde 3,1'e geriledi. Bu verilerle birlikte Bitcoin, kısa bir süreliğine 84.000 doları aşmayı başardı. Ancak gün içerisinde kazançlarını geri vermesi, piyasadaki belirsizliğin ve dalgalanmanın ne denli sürdüğüne işaret ediyor. Yatırımcıların enflasyon verileri ve genel ekonomik durumlar karşısında aldıkları riskleri yeniden gözden geçirmeleri gerekmektedir. Bitcoin’in bu süreçte toparlanması için, piyasa dinamiklerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesi ve geçmişte kaydedilen düşüşlerden sonra gerçekleşen toparlanmaların tekrar yaşanması bekleniyor.
KURUMSAL YATIRIMCILARIN TUTUMU
Bitcoin piyasasında dikkat çekici bir faktör, kurumsal yatırımcıların davranışlarıdır. Özellikle 13 Şubat’tan itibaren spot Bitcoin ETF’lerinden önemli miktarda çıkış yaşandığı görülüyor. Bu süreçte en büyük darbe, 25 Şubat’ta 1 milyar doları aşan bir çıkışla kendini gösterdi. Bu durum, kurumsal yatırımcıların riskten kaçınma eğilimlerini net bir şekilde ortaya koymakta. 12 Mart itibarıyla BlackRock’ın IBIT fonu, piyasanın en büyük ETF’si olarak 568.000 Bitcoin bulundururken, Fidelity’nin FBTC fonu 197.500 Bitcoin ve Grayscale’in GBTC fonu ise 196.000 Bitcoin ile ön planda yer alıyor. Ayrıca, Trump yönetimindeki bazı üst düzey yetkililerin, doğrudan veya ETF'ler aracılığıyla Bitcoin sahibi olmaları, yatırım ortamında ilginç bir dinamik yaratıyor. Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Robert F. Kennedy Jr.'ın 1 ile 5 milyon dolar arasında Bitcoin yatırımı bulunurken, Hazine Bakanı Scott Bessent'in BlackRock’ın Bitcoin ETF’ine 250.001 ila 500.000 dolar arasında yatırım yaptığı bilgisi, piyasa üzerindeki olası etkileri göstermekte. Bessent’in bu pozisyonunu 90 gün içinde tasfiye edeceğine dair açıklaması, yönetim ile kripto piyasaları arasındaki bağlantıyı bir kez daha gözler önüne seriyor.
TEKNİK VERİLER VE GÖRÜNÜM
Bitcoin’in vadeli işlemler piyasasındaki açık pozisyon seviyesi, yatırımcı psikolojisine dair önemli sinyaller veriyor. Tüm zamanların zirvesine ulaştığı 22 Ocak tarihinde 70 milyar doları aşan açık faiz, Bitcoin’in düşüş göstermesiyle gerileyerek 11 Mart’ta 45,7 milyar dolara düştü. Ancak son günlerde bu açık faiz tekrar toparlanarak 13 Mart itibarıyla 1 milyar doların üstüne çıktı. Bu durum, bazı yatırımcıların yeniden uzun pozisyon açma girişiminde olduklarını düşündürüyor. Teknik analistler, Bitcoin’in Göreceli Güç Endeksi’nin tarihsel olarak düşük seviyelerine indiğini belirtiyor. Geçmişte bu seviyeler, Bitcoin için genellikle dip noktalarını işaret etti ve sonrasında toparlanmalar yaşandı. Özellikle CryptoCon, 2013, 2016 ve 2020 yıllarında benzer döngüler yaşandığını ve Bitcoin’in düzeltme sonrası 9 ile 12 ay içinde yeni zirvelere ulaşma potansiyeline sahip olduğunu ifade ediyor. Ancak bu iyimser bakış açısı, tüm analistlerin görüş birliğini sağlamıyor. Doctor Profit gibi bazı analistler, Bitcoin’in geleceği için iki farklı senaryo üzerinde duruyor.
GELECEK PERSPEKTİFİ VE RİSKLER
Bitcoin’in geleceği, tarihsel döngülerine mi uyacağı yoksa makroekonomik belirsizliklerin mi ağır basacağı konusunda belirsizlikler sürüyor. Yatırımcıların uzun vadeli teknik göstergeleri dikkatle takip etmeleri ve ticaret savaşları ile küresel ekonomik gelişimleri yakından izlemeleri önemli. Bitcoin’in toparlanabilmesi için ETF girişlerinin yeniden pozitif bir yönde seyre başlaması ve açık faiz seviyelerinin istikrarlı bir şekilde artması gerekmektedir. Piyasanın mevcut durumunda belirsizlik hâkim ve yatırımcıların risk alma konusunda dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Teknik göstergelerin iyimser sonuçlar ortaya koyması, piyasanın dışsal şoklara ne kadar hassas olduğunu göz ardı etmemek gerektiğini gösteriyor.