Sosyal medya ünlüsü Banu Parlak'ın sahibi olduğu güzellik merkezinin kurşunlanma olayına ilişkin, yargı sürecinde Dilan ve Engin Polat çiftinin de bulunduğu sanıkların beraatine savcılık tarafından itirazda bulunuldu. İtiraz, olayla ilgili hukuki sürecin gelişimini ve sanıkların durumunu yeniden gözden geçirmeyi hedefliyor.
Kurşunlama Olayının Detayları
Olay, 1 Ekim 2023 tarihinde Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı'nda meydana geldi. Banu Parlak’a ait güzellik merkezi, 02.00 ile 04.30 saatleri arasında motosikletli şüpheliler tarafından kurşunlandı. Olay sonrası Dilan, Engin ve Sezgin Polat’ın, ayrı ayrı iki yıl dört aydan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edilmişti. Ancak devam eden dava sürecinde, Banu Parlak'ın şikayetini geri çekmesi sonrasında Polat çiftinin tutukluluk halinin sona ermesine karar verildi. Söz konusu dava, 11 sanığın yargılanmasına sahne oldu.
Savcılığın İtiraz Nedenleri
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne sevk edilmek üzere, Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ne itiraz dilekçesi sundu. İtirazda, Dilan, Engin ve Sezgin Polat'ın birden fazla kişiyle silahla tehdit suçunu azmettirme yönünden mahkumiyet almaları gerektiği vurgulandı. Dilekçede ayrıca beraat kararının hukuka aykırı olduğu belirtildi. Savcılık, olay öncesinde Banu Parlak ile sanıklardan Dilan Polat arasında yaşanan husumetin, olayın nedenleriyle ilgili önemli bir bağ olduğunu savunuyor.
Suçlanmalar ve İltica Bağlantıları
Dilekçede, Dilan, Engin ve Sezgin Polat'ın, şikayetçi olan Banu Parlak’a karşı tehdit amaçlı silahlı saldırı düzenlenmesi için organize suç örgütünün firari isimleri olan Beratcan Gökdemir ve Batın Can Gökdemir ile irtibat kurduğu iddia ediliyor. Suç örgütünün üyelerinin eylem talimatı almak üzere hazır bekledikleri ve bu talimatla birlikte Banu Parlak’ın iş yerine saldırı düzenlendiği ifade ediliyor. Saldırganların, olay anında kullanılacak motosikleti ve silahı teslim alacak yerin de belirlemiş olduğu kaydediliyor.
Davada Yeni Gelişmeler
Olayın gelişiminde, saldırıyı gerçekleştiren sanıkların Banu Parlak'ı tanımadığı ve aralarında bir düşmanlık bulunmadığı, ancak Dilan Polat’ın tehdit içerikli mesajlar paylaştığı ortaya konuyor. Savcılık itiraz dilekçesinde, bu durumun, sanıkların harekete geçmesi için bir motivasyon sağladığını öne sürüyor. Müştekinin ifadesi, tanık beyanları ve sanıklardan bazıları tarafından verilen ikrar ifadeleri, illaki azmettirme suçunun varlığını kuvvetlendirmektedir. Banu Parlak'ın sanıkların cezalandırılmasını talep etmemesi, olayın karmaşık doğasını daha da arttırıyor.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
Sonuç olarak, savcılığın yaptığı itiraz, ilk mahkeme kararına karşı bir inceleme ve yeniden değerlendirme yöneltiyor. Özellikle silahla tehdit suçunun, şikayete bağlı olmaması durumunun altı çiziliyor. Bu sebeple, sanıkların beraatlerinin hukuki temelden yoksun olduğunu savunulmaktadır. Dava sürecinin ilerleyen aşamalarında, mahkeme bu itirazı değerlendirerek yeni kararlar verebilir. Bu olay, sosyal medya ve suç ilişkisini de yeniden sorgulatıyor ve önemli bir dikkat çekici hal alıyor.
