İstanbul'un Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, büyük bir paniğe yol açtı. Vatandaşlar depremin şiddetiyle birlikte sokağa fırladı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), bu sarsıntının yanı sıra Marmara Denizi içerisinde saat 15.12’de 4.9 büyüklüğünde bir depremin daha gerçekleştiğini bildirdi. Kocaeli Üniversitesi'nden Dr. Hamdullah Livaoğlu ve Doç. Dr. Erman Şentürk, Silivri bölgesindeki depremin sismik verilerini analiz ederek önemli bulgular elde etti.
Depremin Sismik Analizi
Uzmanlar, deprem sırasında en yüksek yer ivmesini tespit eden istasyon üzerinden elde edilen Doğu-Batı bileşenindeki sismik sinyali, işitilebilir hale getirdiler. Kocaeli Üniversitesi'nde görevli olarak araştırmalarını yürüten Dr. Hamdullah Livaoğlu ve Doç. Dr. Erman Şentürk, bu sinyalleri detaylı bir şekilde inceledi. Analiz sonucunda, depremin doğası ve özellikleri hakkında önemli veriler edinildi. Depremin en yüksek ivmeye sahip noktaları, sismik dalgaların nasıl yayıldığını anlamaya yardımcı oldu. Bu tür analizler, gelecekte meydana gelebilecek sarsıntılar için hazırlık yapılmasına olanak sağlayabilir.
Ses Hazırlığı ve Titreşim Frekansları
Depremin etkileri sadece önceden tahmin edilen yer sarsıntılarıyla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda bu sarsıntılar nesnel duyumlar da oluşturuyor. Livaoğlu ve Şentürk, 6.2 Mw büyüklüğündeki depremin Doğu-Batı bileşenine ait sinyal analizlerinden elde edilen işitilebilir ses formunu duyurdular. Bu ses, başlangıçta tiz bir tonla başlarken, ana deprem şoku sırasında daha tok bir sesle kendini dışavuruyor. Bu durum, depremin yayılan enerjisinin spektral güç yoğunluğu ile nasıl temsil edildiğini gözler önüne seriyor. Kısacası, deprem sesleri titreşim frekansları ile karakterize ediliyor ve çevreye belirli biçimlerle yansıtılıyor.