ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu, İstanbul'da hissedilen deprem şiddetini detaylı bir şekilde açıkladı. Yapılan açıklamalara göre, 6,2 büyüklüğündeki depremin en acı şekilde etkilediği bölgeler arasında Beylikdüzü, Esenyurt ve Büyükçekmece ön plana çıkıyor. İstanbul'da yaşanan bu sarsıntının paniği hala devam ediyor. Depremin ardından belirsizlik ve korku içinde kalan İstanbullular, artçı şoklarla birlikte gecelerini zorlu bir şekilde geçiriyorlar.
Artçı Sarsıntılar ve Depremveriler
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından sağlanan bilgilere göre, deprem dün saat 12:49’da Marmara Denizi’nde, Silivri açıklarında meydana geldi. Deprem sonrasında, bugün saat 09:00’a kadar toplamda 266 artçı sarsıntı kaydedildi. Bu artçı depremler arasında 258’inin büyüklüğü 0-4 arasında, 7’sinin 4-5 arasında ve yalnızca 1’inin 5 ve üzeri olduğu belirtildi. Bu süreçte İstanbullular, tedirginlik içinde gecelerini geçirdi. Özellikle ilk anda yaşanan bu büyük deprem, kentin birçok noktasında hissedildi. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu tarafından sağlanan verilere göre, farklı ilçelerde hissetme şiddetleri farklılık gösteriyor.
İstanbul'daki Deprem Şiddetleri
Açıklanan verilere göre, İstanbul'un çeşitli ilçeleri depremi farklı şiddetlerde hissetti. Depremin en yüksek hissedildiği bölge Beylikdüzü olarak kaydedilirken, onu Esenyurt ve Büyükçekmece izledi. Verilere göre ilçelerin deprem şiddetleri şu şekilde sıralandı: Beylikdüzü 6,1, Esenyurt ve Büyükçekmece 6,0, Avcılar 5,9, Silivri 5,5, Küçükçekmece 5,2, ve Çatalca 5 olarak belirlendi. Diğer ilçeler ise sırasıyla Başakşehir 4,9, Bakırköy 4,9 ile devam etmektedir. Bu tür ciddi deprem olayları, İstanbul'daki yapıların dayanıklılığı ve şehir yönetimi açısından önemli bir tartışma konusunu gündeme getirmekte.
İstanbul'da Gece Boyu Süren Tedirginlik
Depremin ardından İstanbul'da birçok vatandaş, üzerinde hissettikleri sarsıntıyla birlikte gerek sosyal medya gerekse yerel haber kaynakları aracılığıyla yaşadıkları paniği paylaştı. Duyulan korku, özellikle artçı sarsıntılar nedeniyle gelişen endişeyle daha da arttı. İstanbul'da yaşayanlar, yaşanan sarsıntılar sırasında evlerini terk edip güvenli alanlara yönelmek zorunda kaldı. Özellikle sosyo-ekonomik durumu zayıf olan bölgelerde yaşayan bireyler, durumun getirdiği stresle başa çıkmaya çalıştı. Depremin ardından yaşanan bu olaylar, toplumda dayanışma ve yardımlaşmayı da artırdı. Birçok kişi, komşularıyla iletişim kurarak birbirlerine destek olmaya çalıştı ve ailelerinin güvenliğini sağlamak amacıyla çaba gösterdi.