İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı kapsamlı soruşturmanın ayrıntıları netleşmeye başladı. Türkiye gündemini sarsan bu olayda, İmamoğlu'nun açık hava reklam mecraları aracılığıyla gerçekleştirilen yolsuzlukla ilişkisi ortaya kondu. Soruşturma, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldı ve İmamoğlu ile birlikte 90 kişi gözaltına alındı. İddialar arasında; suç örgütü kurma, irtikap, rüşvet, dolandırıcılık gibi ciddi suçlamalar yer alıyor.
Soruşturmanın Temelleri
Soruşturmanın başlangıç tarihi 18 Ekim 2024 olarak belirlendi. İlk etapta CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın satın alma sürecinde, kamuoyunda "para kuleleri" diye bilinen görüntülerin ardından, şüpheler artmıştı. Bu süreçte, İçişleri Bakanlığı tarafından oluşturulan bir ekip, ihale sistemini ve açık hava reklamlarının yönetim sürecini incelemeye aldı. Çok sayıda açık ve gizli tanığın ifadeleri toplandı. Elde edilen bilgiler sonucunda, Ekrem İmamoğlu'nun suç örgütünü yönlendirdiği tespit edildi ve bu nedenle dosyaya "suç örgütü lideri" olarak girdi.
Açık Hava Reklam Yolsuzlukları
Soruşturma çerçevesinde, açık hava reklam mecraları üzerinden toplamda 8 milyar liralık yolsuzluk yapıldığı tespit edildi. Bu organizasyonu gerçekleştiren başlıca isimler arasında Murat Ongun, Gürkan Akgün ve Serdal Taşkın yer alıyor. İddialara göre bu kişiler, reklam ihalelerini birbirleriyle paylaşıyor ve böylelikle ihale süreçlerini kendi lehlerine manipüle ediyordu. Organize edilen toplantılarda ihalelerin 4 firma arasında nasıl paylaştırıldığı ve daha sonrasında alt şirketlere verildiği konusunda detaylar ortaya çıktı. Kurulan düzenleme sonucunda, bazı açık hava reklam alanlarının hiçbir sözleşme olmaksızın belirli firmalara kullandırıldığı iddia ediliyor.
Ses Kayıtları ve Deliller
Soruşturmada yer alan ses kayıtları, gelişmeleri destekleyen önemli delilleri ortaya koyuyor. Şüphelilerden Murat Ongun ile Serdal Taşkın arasındaki konuşmalarda İstanbul verilerinin yasadışı yollarla ele geçirilmesine dair detaylar yer alıyor. Taşkın'ın "DMP (Veri Yönetim Platformu) üzerinden çok yüksek kazanç elde edeceğimizi söylemesi, bu konunun boyutunu gözler önüne seriyor. Ancak bu durum, bizim için büyük bir sorun." şeklindeki ifadeleri, İstanbul'un güvenliğine ve kişisel verilere yönelik tehditleri gündeme taşıdı.
İmamoğlu'nun Villaları ve Rüşvet İddiaları
İmamoğlu'na ait villalarla ilgili soruşturma kapsamında ortaya çıkan başka bir iddia, 2021'de kurulan bir şirketin Emirgan'da 32 milyon liraya 3 villa almış olması. Şirketin sermayesinin, 2024 Mart ayında 46 milyon 800 bin liraya çıkarılması ve ardından önemli ihalelerin gelmesi, rüşvet iddialarını güçlendiriyor. Ekrem İmamoğlu'nun inşaat şirketine düşük bir bedelle devredilmesi, bu durumun şüphelerine yol açmış durumda. Bu tür olayların, sonrasında ortaya çıkacak iddiaların ve gözaltına alınan kişilerin ifade verecekleri sürecin seyrini etkileyip etkilemeyeceği ise merak konusu.
Tehdit ve Rüşvet Talebi
Soruşturma kapsamında yer alan dikkat çekici bir diğer allegation ise, Ertan Yıldız ve Süleyman Atik'in rüşvet talep etmesine dair. Capacity AVM’nin sahibinden otopark işletmesi için 3 milyon euro istemeleri ve bu talep karşısında rakamı 5 milyon euroya çıkarmaları dikkat çekiyor. Süleyman Atik'in, "Geleceğin Cumhurbaşkanı ile düşman mı olacaksınız?" diyerek bir tehditte bulunması, İBB içindeki yapılanma ve otorite krizini gözler önüne seriyor. Bu tür rüşvet taleplerinin sonrasında, Bakırköy Belediyesi tarafından AVM'ye büyük bir para cezası verilmesi, söz konusu iddiaların ciddiyetini artırıyor.