65 yaş ve üzeri bireylerin sayısı, 2019 yılında 7 milyon 550 bin 727 olarak kaydedilirken, bu sayı son beş yılda %20.7 oranında artış göstererek 2024 yılında 9 milyon 112 bin 298 kişiye ulaşmıştır.
Yaşlı Nüfusun Artışı ve Toplam Nüfus İçindeki Oranı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, 65 yaş ve üzerindeki yaşlı nüfus, ülkenin genel nüfusu içinde önemli bir yer tutmaya başlamış durumda. 2019 yılında bu yaş grubunun toplam nüfusa oranı %9.1 iken, 2024 yılı itibarıyla %10.6'ya yükselmiştir. Bu durum, ülkemizde yaşlı bireylerin sayısının artmasının yanı sıra, yaşlı nüfusun toplumsal yapıda nasıl bir değişim yarattığını da gözler önüne sermektedir. Yüzde 10.6'lık oran, yaşlı bireylerin toplum içerisindeki yerinin daha da önem kazandığını göstermektedir.
Gelecekteki Öngörüler ve Düşük Doğurganlık Oranı
Doğurganlık oranlarındaki düşüş, gelecekte yaşlı nüfuslarının daha da artabileceğine dair endişeleri beraberinde getiriyor. Yapılan tahminlere göre, düşük senaryo çerçevesinde 2030 yılında yaşlı nüfus oranının %13.5'e, 2040 yılında ise %18.2'ye yükselebileceği öngörülmektedir. 2060 yılı itibarıyla bu oran %28.8'e kadar çıkabilir. Bu verilere göre, Türkiye’nin demografik yapısında yaşlı bireylerin sayısının artmasının kaçınılmaz olduğunu anlamaktayız. Bu da, sosyal hizmetler ve sağlık sistemleri üzerinde ek baskı oluşturma potansiyeline sahiptir ve bu alanda hızlı müdahale gerektirdiğini göstermektedir.
Türkiye'nin Yaşlı Nüfusu ve Diğer Ülkelerle Karşılaştırma
Son beş yıl içinde Türkiye’deki yaşlı nüfus, önemli bir miktarda artış göstererek, 96 farklı ülkenin toplam nüfusunu geride bırakmıştır. Bu durum, Türkiye'nin demografik yapısının dünya genelinde önemli bir yere geldiğini göstermektedir. Özellikle yaşlı nüfusun sayısı bakımından İsviçre, Sırbistan, İrlanda, Yeni Zelanda, Ermenistan ve İzlanda gibi ülkeler geride kalmıştır. Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında Türkiye, Monako, Japonya, İtalya, Portekiz ve Yunanistan’ı takip ederken, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler bu sıralamanın en altında yer almaktadır. Bu durum, yaşlı bireyler için alınması gereken önlemleri ve politikaların geliştirilmesini gün yüzüne çıkarmaktadır.
Uzman Görüşleri ve Sosyal Politikalara Yönelik Tavsiyeler
Türkiye’de gerontoloji alanında uzmanlardan Prof. Dr. İsmail Tufan, yaşlanan nüfus sorununa dikkat çekmekte ve sosyal politikaların acilen gözden geçirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Tufan, "Yaşlılık sorununu çözmek için hem politikaların hem de bilim camiasının iş birliği içinde çalışması gereklidir" diyerek toplumsal bir yaklaşımın önemine vurgu yapmaktadır. Bu kapsamda, bakım sigortası ihtiyacının altını çizmekte ve bunun çalışanlar, emekliler ve işverenler aracılığıyla nasıl finanse edileceğine dair önerilerde bulunmaktadır. Ayrıca, emeklilerin maddi durumlarını iyileştirmek için akılcı stratejilere ihtiyaç duyulduğunu ve doğurganlık oranlarını artıracak tedbirlerin alınması gerektiğini belirtmektedir. Sonuç olarak, Türkiye'de, emekliliği bekleyen değil çalışmayı teşvik eden bir toplum yapısının oluşturulmasına yönelik adımlar atılması gerektiğine inanmaktadır.