Bakanlık kaynakları, Yunanistan Ordusu’na ait askerlerin yürüyüş esnasında Türkiye'ye yönelik dikkat çeken sloganlar attığı hakkında gelen sorulara açıklık getirdi. Yapılan açıklamada, "Askerliğin hem yazılı hem de yazılı olmayan kuralları mevcut." ifadesi kullanıldı. Özellikle, Yunanistan'a özgü olarak, bu tür davranışların kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Yunanistan'daki Skandal Görüntüler
Yunanistan'ın "Bağımsızlık Günü" kutlamaları esnasında, askerlerin dikkat çekici ve tepki çeken davranışları kaydedildi. Sosyal medya platformlarında yayımlanan videolarda, bir grup askerin "Kıbrıs Yunan'dır" şeklinde slogan atarken, Türkiye'ye karşı hakaret içeren ifadeler kullandığı gözlemlendi. Bu tür tepkiler, kamuoyunda ciddi bir rahatsızlık yarattı ve uluslararası ilişkiler açısından gergin bir hava oluşturdu. Resmi kaynaklar, bu olayların Yunanistan'ın askeri disiplini açısından ne denli sorunlu olduğunu vurguladı. Savunma Bakanlığı kaynakları, bu durumun Yunan ordusunun içerisinde kabul edilemez olduğunu belirtirken, askeri gelenek ve kurallarını ihlal ettiğini ifade etti.
Türkiye'den İlk Tepkiler
Yunan askerlerinin sarf ettiği hakaretlerle ilgili olarak Türkiye Dışişleri Bakanlığı ilk açıklamayı yaptı. Bakanlık, ilgili görüntüleri "küstahça" ve "kabul edilemez" olarak nitelendirerek, olayın üzerine gidileceğini ve Yunan makamlarından izahat talep edildiğini duyurdu. Gelişmelerin ardından, Türkiye'nin savunma ve dış politika stratejileri açısından bu tür olayların ciddiyetinin altı çizilirken, Yunanistan ile olan ilişkilerin yeniden sorgulanmasına yol açabileceği vurgulandı. Dışişleri Bakanlığı, bu tür davranışların iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilere zarar verebileceğini ve bu konuda gerekli adımların atılacağını ifade etti.
Türkiye'nin Askeri Disiplini
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Yunan askerlerinin davranışlarına karşılık olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) disiplin anlayışını öne çıkardı. Açıklamada, Türk ordusunun ahlaki değerleri, disiplini ve merhameti ile bilindiği vurgulanarak, bu tür olumsuz davranışların TSK'da yer almadığını ve yer almayacağını belirtti. Bakanlık, Türk ordusunun etkin, caydırıcı ve saygın özelliklerini ön plana çıkararak, bu bağlamda Yunan ordusunun tutumunun karşılaştırılmasının yerinde olacağını kaydetti. Türkiye'nin askeri geleneğinin ve uluslararası ilişkilerdeki imajının sağlam tutulması adına gerekli adımların atılması gerektiği ifade edildi.
Suriye'deki Gelişmeler
9 Mart 2025 tarihinde Ürdün'ün ev sahipliğinde Türkiye, Irak, Suriye ve Lübnan arasında gerçekleştirilen bir Bakanlar düzeyindeki toplantının sonuçları hakkında bilgi verildi. Bu toplantıda, katılımcı ülkelerin DEAŞ ile mücadele konusundaki işbirliği hususunda mutabakata vardıkları öğrenildi. Ayrıca, Suriye’de bir ortak harekât merkezi kurma fikrinin gündeme gelmesi, yeni Suriye hükümetinin talepleri doğrultusunda şekillendi. Türkiye, bu süreçte kendisine düşen rolü aktif bir şekilde üstlenerek, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Eğitim maksatlı üslerin kurulması da dahil olmak üzere, Suriye ordusunun kapasitesinin artırılması için gerekli adımların atılmasına yönelik değerlendirmeler devam etmektedir.
F-35 Meselesi ve Yapılan Görüşmeler
Bakanlık, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ABD'deki ziyaret sırasında CATSAA yaptırımları ile F-35 konusunun ele alınmasıyla ilgili gelişmeleri aktardı. Sürecin, Cumhurbaşkanı ile Trump arasındaki görüşmelere dayandığını belirten kaynaklar, Dışişleri Bakanları arasında da o dönemden bu yana müzakerelerin devam ettiğine vurgu yaptı. Türkiye’nin bu yaptırımları hukuksuz olarak nitelendirmesi ve müttefik ülkeler arasında böyle bir durumun yaşanmasının uygunsuz olduğu vurgusu yeniden gündeme geldi. CATSAA yaptırımlarının kaldırılması halinde Türkiye’nin F-35 programına geri dönmeyi değerlendireceği ifade edildi.
Tahıl Koridoru'nun Yeniden Başlatılması
Bakanlık, küresel gıda krizine karşı Türkiye’nin öncülüğünde oluşturulan Tahıl Koridoru’nun yeniden gündeme geleceği hakkında bilgi verdi. Bu konudaki henüz resmi bir karar alınmadığı belirtilse de, Türkiye’nin uluslararası ve bölgesel barış için katkı sağlama noktasında kararlılığını sürdüreceği ifade edildi. Gıda güvenliği alanında Türkiye'nin üstlendiği sorumlulukların artmasının ve gerekli önlemlerin alınmasının önemi vurgulandı. Türkiye, dünya genelinde gıda krizinin önüne geçmek adına atılacak adımlar için hazırlıklarını sürdürüyor.